Islam dunyasinin daha bir gozal hadis incisi – "Sahihi Tirmizi”. "Sahihi Tirmizi” kitabi esasan Islamin ehli-sunna qoluna maxsus musalmanlarin esas hadis qaynagidir. Ahli-Sunnanin 6 boyuk hadis kitabindan biri olan "Sahihi Tirmizi” va onun muallifi haqda qisaca :
Hicri 209 veya 210 (Miladi 824 veya H-825) yılında, bugünkü Özbekistan'ın Afganistan sınırında, Ceyhun nehrinin kıyısında bulunan Tirmiz şehrinde dünyaya gelmiştir. Tam adı, Ebû İsa Mu-hammed b. İsa'dır. Döneminde yaygın olduğu gibi, o da küçük yaşta ilim tahsiline başlamış, tahsil hayatıni doğduğu yerde ikmal etmiştir.
Yirmili yaşlarındayken, hadis toplamak amacıyla yapılan ve 'rıhle' denen ilmî seyahate çıkmış, uzun yıllar süren bu yolculuğunda Horasan, Nişabur, İrak, Hicaz gibi bölgeleri dolaşarak buralardaki mu-haddislerden hadis-i şerifler derlemiştir. Tahminlere göre, h.250 (m.864) civarında memleketine dönmüştür.
Hadis ilminin 'altın çağı' denen, İmam Şafii'nin, Ahmed b. Hanbel'in, Imam Muhammed b. Hasan'in ve daha pek çok büyük Islâm âlim ve müçtehidinin yaşadığı bu dönemde, pek çok hadis üstadından hadis ve ilim almış olmakla birlikte İmam Buhâri onun en önde gelen hocası olmuştur. İmam Tirmizî, ondan sadece hadis-i şerif değil, aynı zamanda hadis fıkhı (hadislerin ihtiva ettiği fıkhı incelikleri) öğrenmiştir, Imam Buharı de ondan bir hadis nakletmek suretiyle ilmine, takvasına, dirayetine ve liyakatine hüsn-i şahadette bulunmuştur..
İmam Tirmizî'nin güçlü hafızası, döneminde darb-ı mesel haline gelmişti.
İmam Tirmizî, yukarıda da söylediğimiz gibi hadis ve fıkıh ilimlerini tahsil etmiş ve bu ilimlerde yüksek mevkilere gelmiş bir Imam'dır. Imam Buhârî, vefat ettikten sonra yerine Horasan'da hafıza gücü, ve-ra ve zühdde Imam Tirmizî'den daha ileride birisini bırakmadığı söylenmiştir. Bu sebeple "Buhârî'nin en büyük eseri, Tir-mizî'dir" denmiştir. Nitekim kendisi de şöyle demiştir: "Ne Irak ne de Horasan'da, hadislerin illetleri (rivayetlerin bünyesindeki gizli kusur ve anzaları), tarih ve isnad bilgisi konusunda Muhammed b. İsmail (Buhârî)'den daha bilgili birisini görmedim." Imam Buhârî'nin, sık sık yaptıkları hadis müzakerelerinin birinin sonunda kendisine şöyle dediğini de nakletmektedir: "Ben senden- senin benden istifadenden daha fazla. Hatta hadis sahasında meşhur olmakla birlikte, kendisi, fıkıh sahasında da bir eser yazdığını söylemiştir. Ancak bu eser günümüze kadar gelmediği için mahiyetini bilemiyoruz. Dünyaya değer vermez, çok ibadet eder, ahiret için yaşardı. Hayatını ilim öğrenmeye ve öğretmeye adamıştı.
Eserleri
En ünlü eseri 'Sünenu't-Tirmizî'dir. Bu esere 'Câmiu't-Tirmizî' de denir. Bu eserini yazdıktan sonra Hicaz, Irak ve Horasan'ın ünlü hadis âlimlerine gösterdi. Sünen, onların hepsinden hüsn-i kabul gördü
Sistematiğindeki güzellik, hadislerin sıhhat dereceleri hakkında açıklamalar yapması ve içerdikleri fıkhî hükümler hakkında bilgi vermesi gibi sebepler dolayısıyla bu eseri, Imam Buhârî ve Imam Müslim'in 'el-Câmiu's-Sahîh'lerine (Sahî-hân) tercih edenler olmuştur. Sahîhân ise ancak hadis konusunda belli bir birikimi olanların istifade edebileceği, daha üst seviyede -deyim yerindeyse- 'ihtisas eseri' mahiyetindedirler.
Sünenu't-Tirmizî üzerine, eski ve yeni birçok şerh çalışması yapılmıştır. İmam Tirmizî, ele aldığı konuda yer verdiği rivayetlerin arkasından, aynı konuda bu eserinde yer vermediği başka rivayetler bulunduğunu da söyler. onun işaret ettiği bu hadisler de ulema tarafından tespit edilip bir araya getirilmiştir.
'Eş-Şemâilu'n-Nebeviyye' veya 'eş-Şemâi-lu'1-Muhammediyye' isimli eseri, adından da anlaşılacağı gibi Rasul-i Ekrem (s.a.v) Efendimizin yaratılış özelliklerini anlatır. Sahasının en güzel eseri olarak tavsif ve birçok âlim tarafından şerh edilmiştir. Kültürümüzde 'Şemail-i Şerif(e)' olarak yer etmiş bulunan bu eserin, okuyana bereket getirdiğine ve tıpkı Imam Buhârî'nin el-Câmiu's-Sahîh'i gibi, sıkıntılı durumlardan kurtulmak için okunduğunda fayda hasıl ettiğine inanılır.
Imam Tirmizî'nin, bunlar dışında Kitâ-bu'1-Ilel es-Sağîr (Sünen'inin sonunda, ek bir bölüm gibi yer almıştır), Kitâbu'1-Ilel el-Kebîr, Kitâbu'z-Zühd, el-Esmâ ve'l-Kü-nâ, Esmâu's-Sahâbe, et-Târih, el-Âsâru'l-Mevkûfe isimli eserleri ile fıkıh ilminde bir eseri vardır. Ancak ilki dışındaki eserleri henüz gün ışığına çıkmamıştır. Imam Tirmizî, 13 Receb 279 (8 Ekim 892) tarihinde, memleketi olan Tirmiz'in Buğ köyünde vefat etmiştir
|